5 Temmuz 2012 Perşembe

Senden Başka Yok!

Bu sefer en son okuduğum kitaplardan biriyle burdayım. Okul süresince okumak zorunda olduğum ağır kitaplardan sonra tatilin başlarında kendimi şımartmak için koşa koşa kitap almaya gittim. 


İlk seçtiklerimden biri de Senden Başka Yok . Benim gibi hafif romantik ve yer yer melankolik takılmak isteyenler için güzel bir seçenek olabilir.


Anna Walsh kitabın talihsiz ana karakteri, hayata,işine ve sevdiği adama ve  bir şekilde hayata tutunabilmek için çaba harcayan bir kadın.. Dublin'de kendi halinde yaşayan ailesi ve New York'ta dönmek zorunda olduğu bir işi olan bir kadın. Yalnız kaldıkça daha da bozulan bir psikolojinin ve çaresizlikle birlikte umudun insanlara neler yaptırabileceğinin minik bir göstergesi. Okurken sıkmayan, sayfalar geçtikçe de merakın artmasını sağlayan hoş bir kitap. 


Yazarı  İrlandalı,  sekiz romanı ve iki deneme kitabı olan Marian Keyes. "Chick lit" türü kadın romanları yazarak tanınan yazarlardan biri. Chick lit genellikle kahramanları yirmili ve otuzlu yaşlarda, reklamcılık, moda gibi işlerde çalışan; büyük şehirlerde yaşayan kadınlar ve hayatlarını konu alan edebiyat türlerinden biri. Günümüzde en çok satan kitaplar arasında bu türden kitapların yeri oldukça fazla. Eleştirmenlerin  bir kısmı bu tür kitapları sadece popüler ve değersiz görse de yazılan ve emek verilen bir eserin değersiz olduğu görüşüne tamamen karşıyım. 


 Kitap Artemis Yayınları'nın mini serisinden ve 570 sayfa. 
Arka kapak: 


"Okuyucuyu aynı anda hem güldürüp hem de ağlatmak yetenek ister... Son sayfayı okuduktan sonra çok uzun bir süre hikâyeyi aklınızdan çıkaramayacaksınız."
- Heat


"New York'a geri dönüp onu bulmak zorundaydım. Orada olmama ihtimali de vardı ama şansımı denemek zorundaydım çünkü tek bir şeyden emindim: Burada değildi."


Anna Walsh resmen bir harabe. Anne ve babasının Odadan İyidir diye tabir edilebilecek evinde, Dublin'i terk edip New York'a dönebilmenin hayaliyle yaşıyor. Arkadaşlarına dönmek. Dünyanın En Muhteşem İşine dönmek. Ve hepsinden ötesi, Aidan'a dönmek. 


Fakat ailesinin başka düşünceleri var (kendi başağrıları dışında yani). Ve sanki Aidan da onunla tekrar temasa geçmekten kaçınıyor gibi. Nedendir bilinmez!
Anna'nın bu kadar çok sevdiği dünyasını ne parçalamış olabilir? Ayrıca her şeyi yeniden yerli yerine oturtacak olan kişi gerçekten de Aidan mı acaba? 


"Maeve Binchy'nin tahtına kurulan modern bir roman kraliçesi olan Marian Keyes, öykü anlatıcılığında son derece usta. Üslupla gerçeği birararaya getirişi, vazgeçmediği mizah ve pathos, onu tüm dünyada çoksatar listelerine taşıyor." - Irish Independent


"Marian Keyes, insana-kendini-iyi-hissettiren-kitaplar cemiyetinin kraliçesi. İnsanın içini ısıtan komedileri, onu İngiltere'nin en çıtır yazarına ve kendi kuşağının sesine dönüştürdü." - Daily Mirror


"Keyes her zamanki gibi zekâsını konuşturarak, dostluk, kıskançlık ve aşk üzerine yazıyor."- Daily Mail


"Yüksek kalite eğlence!" - Marie Claire


Bu da chick lit kitapların listelendiği bir link: http://www.goodreads.com/shelf/show/chic-lit



t